EĞİTİM ÜZERİNE

Gökmen CAN | Eğitimci | Sosyolog

EĞİTİM ÜZERİNE 

Merhaba Dostlarım,
Bugün güzel bir gündü Elhamdülillah. Mesleki hayatım adına da gerçekten güzel ve anlamlı bir güne tanıklık ettik. Seyhan İlçe Millî Eğitim Müdürümüz Sayın Murat ÇELİK, okulumuz Turgut Özal Anadolu Lisesini ziyaret etti. Öğretmenler odasında gerçekleşen bu ziyarette, resmiyetin ötesine geçen; samimi, içten ve ufuk açıcı bir sohbet ortamı oluştu. 

Eğitim, öğretmenlik mesleği, günümüz eğitim anlayışı ve sahadaki gerçekler üzerine yapılan bu sohbet, biz öğretmenler için son derece motive edici ve kıymetliydi. Eğitimin mutfağında bulunan biz öğretmenlerle, sürecin planlayıcı ve yönlendirici konumunda olan Seyhan İlçe Müdürümüz Murat ÇELİK Bey’in aynı masada buluşması; sadece bir ziyaret değil, aynı zamanda bir değer paylaşımıydı. Bu sohbet, biz öğretmenler için sadece moral değil; mesleki aidiyet ve değer duygusunu da yeniden hatırlatan bir buluşmaydı.

Bir yanımızda bulunan “gazetecilik refleksi” ile bu sohbetten zihnimde kalan başlıkları, yapılan değerlendirmeleri ve hissettirdiklerini sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü “evimiz, yuvamız” bildiğimiz öğretmenler odamızda oluşan sohbet ortamı; unvanların, makamların ve mesafelerin geride kaldığı; eğitimin sahadaki gerçeklerinin samimiyetle konuşulduğu bir atmosferdi. Eğitimden, öğretmenlik mesleğinin anlamından, günümüz gençliğinden ve geleceğe dair sorumluluklarımızdan bahsettik. 

Biz Öğretmenler Bir Meslek İcracısı Olmaktan Öte, Bir İnsan İnşacısıyız.
Eğitim ordusunun neferleri olan öğretmenlerle, bu ordunun yönetim ve koordinasyonundan sorumlu bir yöneticinin aynı masada buluşması; öğretmenin yalnız olmadığını, emeğinin görüldüğünü ve değerli olduğunu hissettiren çok kıymetli bir durumdur. Çünkü öğretmen, çoğu zaman sessizce çalışır; sonucu yıllar sonra görülen bir emeğin sahibidir.

Öğretmen; sadece ders anlatan biri değildir. Aynı zamanda bir çocuğun hayata tutunuşuna eşlik eden, bir gencin yönünü bulmasına rehberlik eden, yanlış bir adımın önüne set çeken, doğru bir davranışı kalıcı hâle getiren kişidir. Bir öğrencinin “başardım” dediği her anın arkasında, çoğu zaman bir öğretmenin sabrı, emeği ve inancı vardır. Bizim öğretmenlerimiz nasıl ki bizlere birer yol gösteren “değer” olmuşlarsa bizler de artık çocuklarımıza ve gençlerimize birer “değeriz”. Bu paha biçilemez ve bir o kadar da kıymetli sorumluluğu olan mesleğimiz, modası geçmeyecek, her daim meslekler içinde en ışıldayanı olmaya devam edecektir. 

Eğitim ve Öğretmen İnsanı Değiştirirken Toplumu da Dönüştürür
Eğitim; insanın bilgi, beceri ve değerlerle donatılarak toplumsal hayata hazırlanması sürecidir. Bu süreç aslında anne karnında başlar; ailede şekillenir, okulda ise bilinçli, planlı ve sistemli hâle gelir. Okul, çocuğun yalnızca akademik gelişimini değil; ahlaki duruşunu, sorumluluk bilincini ve toplumsal aidiyetini de inşa eder.  Öğretmenlerimiz, yani bizler, çocuklarımızın sadece matematik, fizik, fen bilgisi ve tarih derslerini öğretmek için bulunmuyoruz. Kişiliğinin oluşumu ve güçlenmesi, ahlaki inşası, düşünce ufuklarının genişletilmesi ve yenilikleri değerlerle harmanlayıp bugüne ve yarınlarına ulaşacak harmanlamaları için buralardayız.

Eğitim süreci ve öğretmen, insanı değiştirir. Çünkü insan; öğrenmeye, gelişmeye ve dönüşmeye açık bir varlıktır. Eğitim süreci ve öğretmen; öğrencinin yalnızca ne bildiğini değil, nasıl bir insan olduğunu da belirler. Bu nedenle eğitim süreci ve öğretmen; sadece sınavlara hazırlık değil, hayata hazırlık yaptıran iki değerdir. Biri sürecin kendisi biri de o sürece anlam katan büyük bir aktördür.

Öğretmenin En Büyük Eseri Öğrenciyi Topluma Kazandırmasıdır 
Bir öğrenciyi topluma kazandırmak; onu yalnızca meslek sahibi yapmak değildir. Aynı zamanda onu iyi bir insan hâline getirmektir. Okulda kazanılan bir değer, bazen bir ömür boyu öğrencinin pusulası olur. Sorumluluk almayı öğrenen öğrenci, emeğin kıymetini bilen öğrenci, hakkı gözeten, adaleti önceleyen öğrenci, farklılıklara saygı duyan öğrenci yarının sağlıklı toplumunun temelidir. Dayanışmayı, üretmeyi, insana insan olmayı, yarınlara umutla bakıp sevgiyle bakan ve baktıran gençlerimizin bu kişiliği ve olgunluğa ulaşmasındaki en büyük emeklerden biri öğretmenlerdir.

Öğretmen, sınıfta sadece müfredat konularını işleyip yetiştirmeye çalışmaz; aynı zamanda hayat dersi verir. Bazen bir bakışla, bazen bir cümleyle, bazen de susarak… Hastalıkları, mutsuzlukları, başarısızlıkları ve en çıkılmaz denilen sıkıntıları bile büyük bir sabır, çok yüksek bir bilinç, üstün sorumluluk anlayışıyla öğrencilerine adeta “bakın, sizler de böyle olun” demektedirler. Hoş, bir iltifat, bir ödül ve başka bir menfaat düşünmez. Tek menfaati “evladım” dediği öğrencilerinin selametleridir.   

Eğitimin Sessiz Ama Etkili Ortakları
Eğitim yalnızca okulun omuzlarında taşınabilecek bir yük değildir. Veli ve toplum bu sürecin en önemli paydaşlarıdır. Okulda verilen değerler, evde desteklenmediğinde; öğretmenin çabası eksik kalır. Veli; öğretmeni rakip değil, yol arkadaşı olarak gördüğünde, okulla iletişimi güçlendirdiğinde, çocuğuna rol model olduğunda eğitim gerçek anlamını bulur. Toplum da eğitime sadece eleştiren değil, sahip çıkan bir yerden baktığında; çocuklarımız için güvenli ve üretken bir gelecek inşa edilebilir. Bakanlığımızın yapmış olduğu plan ve programlarla uygulanan “veli ev ziyaretleri”, veli toplantıları, konferans ve seminerler, EBA Platformu üzerinden hizmete sunulan yüzlerce doküman ve videolar velilerimizin bir ayaklarını okulda tutmak içindir. Bunun da temelinde “evlatlarımızın” aklı selim, duyguları selim, benlikleri selim, dilleri ve düşünceleri selim bir şekilde müreffeh yarınlara ulaşması vardır. Bilimde, fende, sanatta ve edebiyatta, düşüncede ve iç dünyasında olgunlukları yakalayan kimselerin hayat hikayelerinde ilgili bir ebeveyn dünyası, sarsılmaz rol model bir öğretmen ve kişiliğini sağlamlaştıran bir eğitim sisteminin olduğunu görürsünüz.  

Eğitim Diploma Değil, Bir Hayat Biçimidir
Eğitim, sadece diploma almak değildir. Gerçek eğitim; bildiğini hayata geçirebilmek,
ahlakla yoğurabilmek ve sorumluluk bilinciyle hareket edebilmektir. İyi bir öğretmen, işini hakkıyla yapan bir zanaatkâr, üretken bir çiftçi, vicdanlı bir hekim… Hepsi eğitimlidir. Çünkü eğitim; insanı yaptığı işte nitelikli ve erdemli kılar. Bugün oto tamircisi, manavı, beden işçisi, hizmet sektörü çalışanları, akademisyenler, kamu ve özel kurum yönetici ve çalışanları hep eğitimle olgunluğa ve iş sahasıyla ilgili maharete ve hünere ulaşmışlardır. Eğitim hayatımızın en hassas noktası olmalı ve bunu da öğrencilerimize yani evlatlarımıza hissettirmemiz gerekmektedir.

Yani dostlarım demem o ki; eğitim, insanı cehaletten kurtaran, toplumu karanlıktan aydınlığa taşıyan en güçlü değerdir. Eğitimle değişen insan, yalnızca kendilerini değil; ailelerini, toplumlarını ve geleceği de değiştirirler.

Bugünkü ziyaret ve sohbet, bizlere bir kez daha şunu hatırlattı: İnsan yetiştirmek; zor ama bir o kadar da onurlu ve kutsal bir iştir. Atalarımızın dediği gibi: “Eğitimden yoksun olan kişi, ruhsuz kalan beden gibidir.” Bu söz, bugün bir kez daha anlamını bulmuştur.

Ziyaretlerinden dolayı Seyhan İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Murat ÇELİK Bey’e, Şube Müdürümüz Hakan ÜSTÜN Bey’e ve okulumuzun “aile sıcaklığında” olmasına gönülleriyle katkıda bulunan okul müdürümüz Orhan YILMAZ, müdür yardımcılarımız Kadir ÜNSAL Bey’e ve Bahar GÜRKAN Hanıma şahsım ve eğitim camiası adına teşekkür ediyorum.

Kalın sağlıcakla…
Gökmen CAN
Eğitimci Sosyolog