TESLİMİYET

Ahmet Özkan

اتبع رياح القضا ودر حيث دارت
وسلم لسلمى وسر حيث سارت

İttebi' riyêh el kadâ ve dür heysu dêret
Ve sellim liselmê ve sir heysü sêret
(Dikkat et) kaza ve kader  rüzgarlarını takib et,
hangi taraftan esiyorsa o tarafa dön ve  ona tabi ol. Selmâ(sevgili)ya bütün işlerini havale et ve ona tam teslim ol, ayrıca nereye yürüyorsa,oraya yürü ve oraya hareket et, 

Tasavvuf ehli'nin yanında teslimiyet diye bir kavram vardır,bu kavram Kur'an ve sünnete  göre uygun kullanılır ve altı da iyi doldurulursa o zaman teslimiyet güzel ve faydalı olur.

İmam-ı Zerkeşi Burhan isimli kitabında naklettiğine göre;
Arif'in biri bir gün dara düşmüş,
Bir dostu ona: filana gidelim de işimizi görsün demiş,
Arif kişi demiş ki: Eğer filana gidersek, bundan önce kıldığım namaz, kabul olmaz diye endişe ediyorum,
Dostu, bunun namazla ne ilgisi var? diye sormuş,
Arif kişi cevaben şöyle demiş: Ben daha önce kıldığım bütün namazlarda "İyyêke na'budu ve iyyêke nesteîn" Allah'ım yalnız sana ibadet eder yalnız senden yardım dileriz demiştim de işimdi yardımı başkasından istesem yalan olur yalan da namazda namazı zedeler demiş .

Bazı ârifler ve tam teslim olanlar meseleye üst perdeden ve başka bir pencereden bakarak böyle değerlendirmişler ve ele almışlardır, böyle anlamışlardır.
Biz istediğimiz kadar o ârif'in dostu gibi ârife  itiraz edip duralım,"Atı Alan Üsküdar'ı geçti" 

Herşeyi yüce Allah'dan bilenler, herşeyi ona teslim etmişlerdir ama, sebeblere sarılmayı da ihmal etmemişlerdir.

Mü'min esbâba sarılacak,azmedecek ve sonra yüce Allah'a tevekkül edecektir, Yüce Allah'ın her şeyi bildiğine, gördüğüne duyduğuna, her şeye gücünün yettiğine, hiç bir şeyi unutmadığına tepeden tırnağa iman edecek, ondan sonra işlerini yüce Allah'a teslim edecek ve görecektir ki Yüce Allah zatına yakışanı lütfuyla keremiyle  er- geç yerine getirecektir, diyelim ki kul'un istediği olmadı,o zaman kul: Benim Allah'ım daha iyi bilir diyecek ve yine  işi Yüce Allah'a teslim edecektir.

Ne kahr-ı dest-i â'da'dan
Ne Lütfü âşinadan bil.
Umûrun hakka tefvîz et
Cenab-ı kibriya'dan bil.

Ne kötülüğü düşmanın elinden, ne de lütfu dostun elinden bil, sen işlerini hakka havale et teslim et, her şeyi Cenab-ı Kibriyadan, yüce Allah'tan bil.

Ama biz şunu da biliyoruz; İnsanlara teşekkür etmesini bilmeyen, yüce Allah'a da şükretmesini bilemez.

Yüce Allah ihmâl etmez imhâl eder, mühlet verir bunu da bilmek lazımdır.
Sen yârini bî haber mi sandın,
Yoksa seni terkeder mi sandın?
Yüce Allah her halden haberdardır, bizi bırakmaz yeter ki biz de yüce Allah'ı asla, ama asla bırakmayalım.

Ey Yüce Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi ulu dergahı'nın kapısından asla ayrılmayan, duası makbul arzu ve istekleri yerine gelen,sana teslîm olan,dünyası ve ahireti lütfunla kereminle ma'mur olan dünya ve ahirette mesut ve bahtiyar olan kulların cümlesine ilhak eyle. Âmîn.

Ahmet ÖZKAN
Emekli Müftü