ÂDEMOĞLU İLE UNUTULMUŞ HAKİKATİN TOKADI..
ÂDEMOĞLU İLE UNUTULMUŞ HAKİKATİN TOKADI..
Ey Ademoğlu sen bir zerreciksin.Hatta bu evrende zerre bile değilsin..Ey Âdemoğlu! Sen toprağın çocuğusun, ama kendini göğe ait sandın.
Aslında Senin rağbetin ekranlara değil, Rahman’a olmalı.
Aslında Senin secdeni unutturan her şey, seni köleleştiren bir puttur. Bu putlar para, şöhret, haz'dır. Hepsi seni tüketir, ruhunu çürütür.
Bu gece, kalbine bir sor bakalım. “Ben kime rağbet ediyorum?”
Eğer cevabın Allah değilse, yolun karanlıktır.
İşte o zaman kalbine bir pençe gibi inecektir.Uyan! Sen eşya değil, kul’sun.
Sen ki toprağın kokusunu üzerinde taşıyan, nefesini Rahman’dan ödünç alan bir varlıksın. Ama ne garip, kendi özünü unutarak beton duvarların arasında kaybolmuşsun. Böyle rahmani Geceler sana bir hatırlatma, bir tokat gibi iner: “Uyan!Uyanmazsak bir gün uyanacağımız zamanı bekleyelim,işte o zaman zamanı geriye asla saramayacağız.Daha zamana bile hükmedemiyorken niye küçük dağları ben yarattım edasıyla hareket ediyorsun. Sen bu dünyaya tüketmek için değil, secde etmek için geldin.”
Regaib rağbet edilen, arzu edilen demektir. Ama sen neye rağbet ediyorsun?
Telefon ekranına mı, yoksa gönül aynasına mı?
Markaların indirimine mi, yoksa Rabbinin rahmetine mi? Senin ilahın kim. “Kalbin kıblesi neye dönükse senin ilahın odur.” Regâib Gecesi, kalbin kıblesini yeniden düzeltme fırsatıdır. Bu gece, Âdemoğluna hatırlatır: Senin gerçek rağbetin Allah’a olmalı, yoksa bütün rağbetlerin seni boşluğa sürükler.
Yoksa sen çıkmaza mı sürükleniyorsun.
Ey Âdemoğlu!
Sen ki bir damla sudan yaratıldın, ama kendini tanrı ilan ettin.
Sen ki bir nefesle var oldun, ama nefesini boşa harcadın.
Sen ki secdeyle yücelmen gerekiyordu, ama ekran karşısında eğildin.
Kur’an sana “Ey Âdemoğulları!” diye seslenirken, sen kulaklarını tıkadın. Regâib Gecesi, bu çağrıyı yeniden duyman için bir fırsattır.
Bugünün insanı, kendini modern diye avuturken aslında en ilkel zaaflarına esir düşmüş durumda:
Hırslanarak daha çok kazanmak için ruhunu kaybediyorsun.
Şöhretli Görünmek için varlığını tüketiyorsun.
Daha fazla haz alacağını zannederek dünyalığa meylediyorsun.Bir anlık zevk için ebedî mutluluğu satıyorsun.
İşte bu gece sana diyor ki: “Dur! Kendini tüketme. Sen bir Âdemoğlusun, eşya değil.” Bir zırhsın..
Bu günler Âdemoğlunun kalbine indirilen bir ikazdır. Bu gece, sana şunu hatırlatsın.
Senin değerini banka hesabın değil, secden belirlesin.
Senin büyüklüğünü takipçi sayın değil, gönül temizliğin göstersin.
Senin kurtuluşun teknolojiyle değil, tövbe ile mümkün olsun.
İşte dünyalık hevesler peşinde koşmadan bu geceyi fırsat bil. Çünkü belki de bir sonraki Regâib Gecesi’ne yetişemiyeceksin..