Bak, beni dinle...

Ahmet EROL

Hayatımı yeniden yaşayabilseydim; eğer hastaysam, yatağa girer dinlenirdim.

Daha çok yaradana sığınır niyaz eder dua eder şükrederdim. Ama asla kendim olmaktan vazgeçmezdim. Çünkü bu hayat bir Başkasının stresini çekmek için çok kısa...

Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim. Gül şeklindeki pembe, kırmızı mavi kokulu mumu saklamaz yakardım.

Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim. Yerler kirlense, masa örtüsü lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim...

Oturma odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer, yerler leke olacak diye korkmazdım.

Bana gençliğini anlatmaya çalısan dedeme daha  çok vakit ayırırdım. Sevdiklerimin sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.

Saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim.

Kıyafetimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.

TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.

Ömür boyu garantilidir denilen hiç bir şeyi satın almazdım..

Çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "Ônce git ellerini yüzünü yıka" demezdim. Onlara daha cok "seni seviyorum",  daha çok "özür dilerim" derdim.

Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu..

Dikkatle bak... Gerçekten gör.. dürüstçe, namusluca, ahlaklıca yaşa, ama asla Vazgeçme..

Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi. Bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım.

Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin.. Karanlığa inat Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor. Umarım her gününüzü güzel değerlendirsiniz....