Havaleci Anne Babalar Nesli Perişan Etti
Anne babalar, okula gönderdim öğretmen yetiştirmedi diyor. Öğretmen aile temel eğitimini vermediyse ben ne yapabilirim diyor? Havalecilik çözüm değil.
Bir neslin yetişmesinde en büyük etken nedir diye sorsanız, hiç düşünmeden “anne baba” derim. Çünkü çocuk, önce anne kokusunu, sonra baba güvenini hissederek büyür. Ancak modern hayatın hızlı çarkları arasında ne yazık ki birçok anne baba “havaleci” olmuş durumda. Yani sorumluluğu bir yerlere havale etmiş, zahmetten kaçmış, konfora teslim olmuş, rahmet bekliyor… Bu teslimiyet ise nesli adım adım perişan etmiştir.
Anne Eğitimi Yerine Kreş EğitimiEskiden çocuk, anne dizinin dibinde büyürdü. Ninniyle uyur, dualarla beslenirdi. Şimdi ise daha 4 yaşında çocuğu alıp kreşe bırakıyorlar. “Sosyalleşsin, alışsın, öğrensin” bahanesiyle annenin şefkati, bir yabancının profesyonel ilgisine teslim ediliyor. Halbuki çocuk için eğitim, önce anne kucağında başlar. Bu bağ erken koparsa, sonraki tüm eğitimler sadece teknik bilgi aktarımına dönüşür. Ruh, sevgiyle inşa edilmeden bilgiyle donatılması fayda vermez.
Anaokuldan Üniversiteye Kaybolan DeğerlerKreşle başlayan kopukluk, anaokulu ile devam eder. Ardından ilkokul… Artık çocuk, zihnen ve ruhen evden kopmaya başlamıştır bile. Ortaokulda ergenlik dalgası gelir. Bu dönemde çocuk, karakterini inşa ederken ailesinden çok arkadaşlarının etkisine girer. Değerler değil, popülerlik rehber olur. Lise ve üniversiteyle birlikte ise çocuğun kimliği büyük oranda şekillenir. Ve eğer bu süreçte çocuğun ruhu boş bırakılmışsa, bu boşluğu ideolojik, ahlaki, felsefi her tür zararlı akım rahatlıkla doldurur.
Üniversite Çağında Ateist Bir NesilBugün üniversite sıralarında; değer bilmeyen, anlam arayışı içinde kaybolmuş, sorgulama adı altında inancını yitirmiş bir gençlik var. Neden? Çünkü çocukluğunda inançla sevgi arasında bir bağ kuramamış. Dini, kültürü, ahlaki ilkeleri bir yaşam biçimi olarak değil, bir ezber kalıbı olarak görmüş. Kalbinde değil, kulağında kalmış nasihatler. Ve böylece medya, çevre, dijital içerikler çocuğun zihnini ve inancını çökertmiş.
Anne Babalıkta Havalecilik OlmazUnutulmamalıdır ki; çocuğu büyüten kreş değil, okul değil, öğretmen değil, anne babadır. Anne baba çocuğunu doğurur, korur, öğretir, model olur ve en önemlisi milli ve manevi değerleri aktarır, şahsiyetini bunun üzerine inşa eder. Öğretmen ise sadece bir rol model olabilir. Yani çocuğun hayatındaki asıl eğitmen, hala annedir, babadır. Sorumluluklarını başkasına devreden ebeveyn, çocuğun aklını, kalbini ve ruhunu değil, sadece vaktini doldurur.
Sosyal Medya, Ahlaksızlığı Pedagojinin Yerini AldıGünümüzde çocuklarımızı yetiştiren asıl mecra sosyal medya oldu. YouTube’daki fenomenler, TikTok’taki danslar, Instagram’daki gösteriş dolu hayatlar çocukların zihin dünyasını işgal etti. Ahlak, sabır, mahremiyet, saygı, kanaat gibi değerler; alay konusu haline geldi. Çocuk; disiplinli bir öğretmenden, merhametli bir anneden değil, algoritmaların yönlendirdiği ekranlardan öğreniyor hayatı. Bu da pedagojik felaketin en açık göstergesidir.
Yeniden Haberleşmek Değil, YetiştirmekAnne babalar artık “haberleşme” mantığından çıkmalı, “yetiştirme” bilinciyle hareket etmelidir. Çocuğun gününü sormak, ödevini yaptın mı demek, sosyal medyada onu takip etmek ebeveynlik değildir. Çocukla oturmak, oynamak, konuşmak, birlikte kitap okumak, birlikte dua etmek, sofra başında muhabbet etmek... İşte esas ebeveynlik budur.
Ya Zahmeti Üstleneceğiz, Ya Medeniyeti ÇökerteceğizEğer bugün bu zahmeti, bu sorumluluğu üstlenmezsek, yarın sadece bireysel değil, toplumsal çöküşü hep birlikte seyredeceğiz. Çünkü medeniyet, ailenin kalitesine göre ya yükselir ya da çöker. Çocuk, sadece biyolojik bir varlık değil; geleceğin vicdanı, aklı, ahlakıdır. Onu ihmal etmek, sadece bireysel değil, toplumsal bir ihanettir.
Her çocuk bir emanettir. Ve her emanet, sahibine geri döner. Ya alnımız ak olarak bu emaneti yetiştiririz, ya da havale ettiğimiz sistemlerin ve ekranların kurbanı olarak nesli kaybederiz. Karar sizin ve bizim!! Ne dersiniz?
Twitter: @adnankalkan01
YouTube: Adnan Kalkan