Başka Bir Gezegende Yaşamak İster misiniz?
Dünya Yoruldu, Farklı Bir Gezegene Taşınıyoruz...Ya da şöyle sorayım: Dünya çok yaşlandı ve kirlendi. Virüs, açlık, kıtlık, zulüm ve savaşların olmadığı başka bir gezegene gitmek ister misiniz?
Ölümünden kısa süre önce, tekerlekli sandalyeye mahkûm olarak yaşadığı için davet edildiği “EVRENİN DURUMU” adlı bir konferansa sağlık nedenleriyle katılamayan ünlü fizikçi Stephen Hawking, internet üzerinden canlı olarak toplantıyı izledi ve konferansa bir de konuşma kaydı göndererek şunları söylemişti: “İnsanlığın geleceği gezegenler arası seyahatin mümkün hale gelmesine bağlı!’’ Sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Aşağıya ayaklarınıza değil, gökyüzüne bakmayı aklınızda bulundurun. Yaşadığımız bu narin gezegenin ötesine gitmeyi başaramamamız durumunda bir 1000 yıl daha hayatta kalacağımızı sanmıyorum!’’
Açıkçası bazı kitaplarını okuyarak benim de istifade ettiğim Hawking’in bu çıkarımından etkilenerek yapılan bazı hesaplamaları gözden geçirdim: Şu an en hızlı uçağa atlayıp saatte 1000 km. hızla yol alsak, Güneş sisteminin uzak gezegeni Plüton’a 700 yılda, sadece 4,3 ışık yılı uzaklıktaki Proxima veya Alfa Centaur yıldız kümesine ise ise milyonlarca yılda ancak ulaşabiliyoruz!
Üstelik bu uçak hızıyla dünyamızın çekim gücünden kurtulmak bile mümkün olmaz. Hızımız saniyede 11 km’yi aşmalı ki uzaya kaçabilelim. Bunu ancak roketle sağlayabiliriz ki mevcut roket hızıyla da yine Plüton’a 10,3 yılda Alfa Centaur veya Proxima’ya ise yine milyonlarca senede ancak varabiliriz.
Işık hızının 10’da biri yani saniyede 30 bin km. hızla gidecek bir roket yapılsa bile bu hızla giden bir uzay gemisiyle bırakın diğer galaksileri Samanyolu’nun diğer ucuna varmak 1 milyon yılı geçer. (Yeni verilere göre Samanyolu’nun genişliği 200 bin ışık yılı)
Galaksiler arası yolculuğu zaten hayal bile edemezsiniz. Düşünün ki yalnızca 4,3 ışık yılı uzaklıktaki Próxima Centauri Yıldız kümesine bile milyonlarca yılda varabiliyorsak, Samanyolu’na en yakın galaksi olan Andromeda tam 2 milyon ışık yılı uzaklıkta! Yaklaşık 14 MİLYAR ışık yılı uzaktaki galaksileri söylemiyorum bile! (Bu arada 1 ışık yılı yaklaşık 10 trilyon km kadardır, gerisini siz hesaplayın!)
Çünkü saniyede 300.000 km’lik ışık hızı evrendeki sınır hızdır. Hiçbir cisim, elektron, proton, nötron gibi parçacık ışık hızının yüzde yüzüne kadar hızlandırılamaz. Hızlandırılması için sonsuz enerji gerekir. Bu yüzden ışık hızıyla bir uzay gemisini hareket ettirilmesi sonsuza kadar mümkün görülmemektedir.
Demem odur ki; Dünyamız evren içinde merkezî bir yer teşkil eder. Çünkü şimdiye kadar yapılan araştırmaların neticesi, su ve atmosfer başta olmak üzere yer küresinden başka hiçbir gezegenin bilinen şekliyle yaşama müsiat olmadığıdır. Evrenin merkezinde dünya, Dünya’nın merkezinde insan var.
Güneş sisteminin hiçbir gezegeninde dünya hariç en ufak bir mikroorganizma izine rastlanmamıştır. Binlerce yıldızı kapsayan, milyonarca dolara mâl olan araştırmaların resmi sonucu şudur: İnsanoğlu evrende yalnızdır ama başka da bir dünya yoktur. Ya emanete ihanet etmekten vazgeçip bu gemiye sahip çıkacağız, ya da hep birlikte batacağız!