Tasavvurlar Fikir Örüntüleri - 11 -

Abdulaziz TANTİK


Din, dolayısıyla İslam en nihayetinde bir temsiliyet meselesidir.
Bu temsiliyetin tek mümessili ise Peygamberdir. Peygamber sonrası ise Peygamber (as)'a en yakın kişiler âlimler olarak temsil ederler, tek şartla; Peygamberin temsiliyeti kesin ve onaylı bir temsiliyet iken, âlimlerin temsiliyeti ise ittiba ve ahlaki liyakatları ile bağımlıdır.

Herhangi bir olay, durum ve olguda dikkat edilmesi gereken şey, adalet ve doğruluk çerçevesinde olup bitmesidir. Adalet ve doğruluk yoksa fesat olacaktır. Fesat ise ateşin otu yiyip bitirdiği gibi insanlığı yer bitirir... O yüzden bir yere girilirse de çıkılırsa da adalet ve doğruluk üzere olmalıdır...

Bugün Câlûtlar karşısında Dâvûdlar olma zamanı... O yüzden de ilahi yardıma olan güven Dâvûd kılacak bizi... Aşkınlık yoksa Dâvûd da olmayacak... Reel/rasyonel olan ise sadece Câlûtlara yarayacaktır...

Geceniz gündüzünüz hayrolsun...

İnsan, olması gereken ile olduğu şey arasındaki gerilimi aşma potansiyelini kazanabilir mi? Sürekli “olan”a yönelik bir mahkûmiyet, gerilimi güçlendirerek var kılarken kişiyi de nevrotik durumlara sürüklemektedir. Farklı bir boyut olarak da olması gerekeni yapmaya çalışırken “olan”ın gerçekliğini dikkate almayan veya yanlış “olması gerekene” yönelen kişilerde de benzer bir gerilimi tersten gözlemliyoruz. Bu gerilim alanı ise şiddeti doğurmaktadır. İlk gerilim nevrotizmi, ikinci gerilim ise şiddeti beslemektedir. Bu yüzden olması gereken ile olan arasındaki ters orantılı bu gerilimleri çözüme kavuşturacak bir bakışa ihtiyaç izahtan varestedir. Çözüm mü? Buyurun, sesli düşünelim...

Batı düşüncesi rakamsal ve sayma ile; klasik düşünce ise anlatı ve çıkarım ile ilişkilidir. İlki hiçliği, diğeri ise anlamı çağrıştırır. Dijital veri; Big Data ise aklın ölümüdür.

Elimizdeki en kullanışlı, işe yarar yöntem nedir, sorusunu sormalıyız... Karşımızda boşluk bırakmayan bir sistem var. Buna nasıl cevap vereceğiz? Böyle bir derdimiz varsa tabii... Yok denebilir. Makul olan, ortaya konan düşüncenin reddi ve kabulü siyasi tercihler ile değil, krizi çözebilecek ön açıcı olup olmadığına dikkat ederek görüş oluşturmaktır.

Bir daha anladım ki kurgusal insanla uğraşmayacaksın...
Dersini aldın mı? Aldım...
Dersini verdin mi? Sanmıyorum...
O zaman boşuna zaman harcaman hesabı gerektirir.
Biliyorum... Şansımı denemiştim... Olmadı...