İnsanlık Ailesi Olmak

Abdulaziz TANTİK

Biz insanlık ailesi olarak çok büyük bir aileyiz. Nasıl ki kendi ailemizde sorunlar varsa, o şekilde insanlık ailesinde de sorunlar olacaktır. Ama sorunlarımızı kendi ailemizde sorunu nasıl çözümlüyorsak, insanlık ailesinde de öyle çözmek zorundayız.   Mesele insan olmaktır. Kimin neye inandığı veya inanmadığı kendi sorunu ve tercihidir. Ve biz bir insan olarak başka insanın tercihine karışmak değil, saygı duymakla yükümlüyüz.   Ortak alanda adalet ve hakkaniyet üzerinden iş görmeli, özel alanda ise kişiyi serbest kılmalıyız ki Allah'ın insandan beklentisini safiyane bir şekilde kendi tercihi belirlemiş olsun.   Baba kendi evladı ne kadar kötü olursa olsun, kapısına geldiğinde sırtını dönmez; bu babalığın ahlakına aykırıdır. Öyleyse her insan ya baba ya da evlattır. Bu yüzden ırk, din, dil, renk, toprak vesaire bizi birbirimizden ayırmamalıdır. Bu dünya insanlığındır. Bu dünyada yaşayan insanlar da çok büyük, kocaman bir ailedir...   Ailemizin her ferdini severiz. İlişkide olduğumuzu daha çok sevdiğimizi zannederiz. Halbuki hiç tanımadığımız biri kardeşimiz, eşimiz, babamız ve ablamız olabilirdi. Bugün onları nasıl seviyorsak, eğer onlardan biri de olsaydı, onları da aynı şekilde sevecektik. Bundan bir kuşku yok... O zaman sevebileceğimiz bir insana niye düşmanlık yapıyoruz?   Atamızın asıl düşmanı bir insan değil, ona musallat olan şeytandır. Yani hemcinsimiz değildir. İnsanlar arasındaki kavga da o düşman olduğu apaçık olan şeytana uyulduğu sürece gerçekleşiyor. Ama bakışımızı değiştirebilir ve her insanı kardeş kabul ederek onun rengine, cinsine, diline, dinine vesaire bakmadan sevmeliyiz, kardeşçe davranmalıyız...   Vesselam...